
Geçmişe dönüp eski dosyalarımı karıştırırken bir fotoğrafla karşılaştım. Bu, üniversite yıllarımda okuduğum süreli yayınlardan bir sayfasıydı. Sayfada, son derece karizmatik, etkileyici ve zarif bir takım elbise giyen bir iş adamının fotoğrafı vardı. Meşhur bir erkek takım elbisesi firmasının reklamıydı bu tabi. O sayfayı alıp öğrenci dolabımın kapısına asmıştım. Muhteşem bir motivasyon sağladığı kesin! 😊
O yıllarda Capital, Ekonomist ve Atlas gibi dergileri düzenli olarak takip eder, her yeni sayıyı sabırsızlıkla beklerdim. Bu okumalar bana yalnızca bilgi sunmakla kalmaz, aynı zamanda büyük bir keyif verirdi. Hâlâ düzenli olarak bu süreli yayınları alıp okuyorum. İtiraf etmeliyim ki, yazılı basımdan okurken aldığım keyfi internette okurken hiçbir zaman alamıyorum. Belki de biz, yazılı basında iletişim kuran son nesil olacağız.
O dönemlerde okuduğum uluslararası yönetim kitaplarının, dergilerin ve CEO ile girişimci patron röportajlarının bilgi birikimime ve yönetim anlayışıma çok kıymetli katkıları oldu. Bugün geriye dönüp baktığımda, bu birikimin şekillenmesinde süreli yayınların ve ilham verici röportajların etkisini açıkça görebiliyorum. Bu sebeple genç arkadaşlara üniversite yıllarında mutlaka süreli yayınları takip etmelerini; özellikle yönetici ve üst düzey yöneticilerle yapılan röportajları dikkatle okumalarını tavsiye ederim. Onların deneyimlerinden süzülen fikirler, kariyer planlamasında adeta bir pusula işlevi görecektir.
Yeri gelmişken ifade etmeliyim ki, üniversite döneminde genç arkadaşlarımızın uluslararası bir firmada, değilse de sistemi düzgün işleyen bir şirkette staj yapmalarını şiddetle tavsiye ediyorum. Özellikle son sınıftan itibaren başlanacak bir staj, eğitim hayatı sonrasında iş hayatına çok daha rahat bir adaptasyon sağlar ve önemli fırsatlar doğurur. Ne yazık ki bazı arkadaşlarımız stajın önemini yeterince kavrayamıyor; ancak mezuniyet sonrası iş aramaya çıktıklarında, bu farkı çok net bir şekilde hissediyorlar.
Bu vizyonu desteklemek adına, Patika olarak en yakın zamanda “Patika Akademi” programımızı başlatarak bu alanda yürümek isteyen arkadaşlarımıza destek olacağız. Kişisel olarak bu tür sosyal sorumluluk projelerinin çok kıymetli olduğuna inanıyorum ve tüm gücümle desteklemeye devam edeceğim.
Elbette bu yolculuğun bir diğer önemli yönü de hayaller kurmaktan asla vazgeçmemektir. Çok kıymet verdiğim abimin de sıkça dile getirdiği bir söz vardır: “Hayallerden tasarruf olmaz.” Gerçekten de hayallerden tasarruf edilmez. Biz o günlerde büyük hayaller kurduk, büyük hedefler çizdik. Kıymetli büyüklerimizin ve kişisel gelişim kitaplarının da rehberliğinde sağlam planlar yaptık, geleceğe dair vizyonlarımızı şekillendirdik.
O dönemde yazdığım hedeflerden biri, uluslararası bir şirkette üst düzey yönetici olmak ve bu yönde bir yol haritası belirlemekti. Şükürler olsun, çok daha ötesi nasip oldu: Kendi şirketlerimi kurdum ve onları, hızlı bir şekilde uluslararası bir firma seviyesine taşımak için gayret ediyorum. Bu doğrultuda kendi “patikamı” çizdim. İnsanın hayallerini yazıya dökmesi, onlara bir adım daha yaklaşmak demektir. Bugünlerde sıkça bahsedilen “manifesto” kavramı da tam olarak bunu ifade eder: Dile getirilen her hayal, gerçeğe bir adım daha yaklaşır.
Bu bağlamda hepimizin yoluna ışık tutacak bir öğüdü paylaşmak isterim:
“Düşüncelerine dikkat et, sözlerin olur.
Sözlerine dikkat et, eylemlerin olur.
Eylemlerine dikkat et, alışkanlıkların olur.
Alışkanlıklarına dikkat et, karakterin olur.
Karakterine dikkat et, kaderin olur.”
Hayal kurmaya ve mücadele etmeye devam…
Comments (2)
Tarık Bin Ziyadsays:
2 Mayıs 2025 at 21:35Hayallerin tasarrufu olmaz Yahşi Bey. Var bir hayalimiz
Osmansays:
3 Mayıs 2025 at 19:40Kalemine ve yüreğine sağlık yahşibey. 👍