
Siz hiç zaman tünelinin içinde kaybolduğunuz oldu mu? Ya peki zamanın içinde pervasızca yol alırken neleri kaybettiğinizi ve neleri kazandığınızı düşündünüz mü hiç bir an için duraklayarak? Ya peki kaybettiğiniz yolu ararken kendi kimliğinizi kaybetmekten korktuğunuz oldu mu? Sabırla insanların sizin nerede, nasıl, hangi kimlikle olduğunuzu öğrenmesini beklediniz mi?
İşte ben şu an Londra’nın altın kırmızısı kandilleriyle etrafına ışık saçarak yükselen minaresini sol tarafıma alarak bunların muhakemesini yapıyorum. Ben bunları yaparken tüm ışıltısıyla Londra’nın sembolü haline gelen ,dünyadaki sigorta şirketlerinin hemen hemen üçte ikisinin kendilerini sigorta ettirdikleri ve günde milyarlarca doların akıp gittiği garip ama farklı mimarili reinsurance rezidansı karşıma dikiliveriyor. Hemen bu arada bir maneviyatın sembolü olan minareye bakıyorum bir de Londra’da maddiyatın sembolü haline gelen rezidansa… Her ne kadar fiilen aralarında birkaç mil kadar az mesafe olsa da; gerçekte binlerce millik uzaklarda çok farklı dünyaları yaşıyorlar bünyelerinde…
Bir tarafta asırlarca susuz ve çorak kalmış toprakları kendi alın teriyle sulayan ve diktiğini fidanların açmaya yüz tutan filizlerini görmenin sevinciyle de bir başka mutlu olan ve gözlerindeki ışıltıyla daha çok ter dökmek için çalışan bir grup insan… Diğer tarafta ise her gün trilyonlarca poundu hesaplayan ve tüm dünya ülkelerine kanalize etmeye çalışarak servetlerine servet katmaya çalışan ve bunları yaparken her daim aklının bir köşesinde hafta sonu akşamları arkadaşlarıyla nerede kadeh kaldıracağını ve nasıl doyasıya eğleneceğini sabırsızlıkla bekleyen binlerce insan…
Pek tabi bu bir seçim meselesi… Köprünün ortasındasındasınız! Bir tarafınızda melek diğer tarafınızda şeytan ve aşağıda da tüm kızgınlığıyla ateş! Birisini seçmek zorundasınız… Seçtiğiniz yol mutlaka sizi bir yere götürecektir.
Bu arada yazıma çok farklı noktadan başlayıp farklı bir yerde sonlandırdım bu sefer. Bazen insan o kadar çok şeyi bir anda düşünüyor ki; onları kontrol etmek ve hele hele de kaleme almak imkânsız hale geliyor…
Şimdilik bu kadarla yetiniyorum en kısa zamanda zaman tünelindeki yolculuğumuza devam etmek ümidiyle sizlere veda ediyorum. Muhabbetlerimle…
Bir yanıt yazın